Sanatçı Berkant’ın yorumuyla hafızalara kazınan “Samanyolu”nun aslında bir sinema müziğinden doğduğunu biliyor muydunuz? Türkçe dışında üç lisanda söylenmiş tek yerli beste olan “Samanyolu”nun platonik bir aşkı anlatan kıssası, Türkiye tanınan müzik tarihinin uzman isimlerinden Murat Meriç’in kaleminden “Hayat Dudaklarda Mey”de okuyucuyla buluşuyor!
Şarkının enstrümantal teması birinci olarak, birebir isimli sinemanın içinde geçiyor ve çıkışıyla büyük sükse yapıyor. Orhan Aksoy’un yönettiği, başrollerinde Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun’un oynadığı sinema, Zülal ile Nejat’ın aşkını anlatıyor. Nejat, Zülal’i hiç bitmeyen bir aşkla severken Zülal onu züppe arkadaşlarının önünde rencide etmekten çekinmiyor. Düğümün çözüldüğü sahne, Zülal’in evlendiği gece Nejat durup dururken dünya konutuna girecek kıza açılıyor fakat karşılığını alıyor: “Sana karşı hep bir kardeş sevgisi besledim. Acını anlıyorum fakat günün birinde evleneceğimi bilmen, kendini buna hazırlaman lâzımdı. Elbette seçeceğim erkek, mevkî ve şahsiyetiyle iftihar edeceğim biri olacaktı.” Filmde bu sahnenin çabucak öncesinde duyulan müziğin enstrümantal teması, sonlara hakikat Zülal ve Nejat’ın kavuştuğu sahnede bir sefer daha duyuluyor. Sinema gösterime girdiği anda “Samanyolu”nun seyahati da başlıyor.